Yılmaz Aslantürk ve Uğur Bilgin Otisabi’yi anlattı

Mayıs 1, 2012

Yılmaz Aslantürk ve Uğur Bilgin Otisabi’yi anlattı

Yılmaz Aslantürk 20 yıldır Otisabi karakterini çiziyor.Otisabi’nin maceralarının bulunduğu beş kitabı var.

Yılmaz Aslantürk’ün 20 yıl önce yarattığı, bej pardösüsü ve çapkınlığı ile bilinen ünlü çizgi karakter Otisabi yakında dizi olarak karşımıza çıkacak. Otisabi, karakterini oynayacak Uğur Bilgin iki yılllık uzun bir arayışın sonunda bulundu.

Birer gün arayla iki farklı Otisabi ile buluşmak bir kadın için hem çok eğlenceli hem de ürkütücü olabilir. Benim için de öyleydi. Zira buluşacağım adamlardan biri kadınları en az onlar kadar iyi anlayan, amacına ulaşmak için doğru anda doğru hareketi yapmayı ustalıkla beceren Otisabi’nin yaratıcısı diğeri de yakında D-Smart’ta yayımlanacak dizi versiyonunda onu canlandıracak oyuncuydu. İşim hiç kolay değildi anlayacağınız.
 
İlk önce genç aktör Uğur Bilgin ile bir araya geldim. Onu Otis kılığına sokup Kadıköy barlar sokağında birkaç tur attık. “Aaa Otisabi gelmiş” fısıltıları eşliğinde kahvemizi içtik. Ertesi gün de esas Otisabi ile yani çizer Yılmaz Aslantürk ile buluştum. Bu defa mekanımız Beyoğlu idi. Onunla da Asmalımescit sokaklarında dolaştık.

'Otis’in maceralarının çoğu başımdan geçti.

Bu dizi için de ikna olmanız iki yılı bulmuş. Neydi bu kadar ince eleyip sık dokumanızın nedeni?
Çünkü Otis’i bozmak, değiştirmek istemedim. Bir de kimse istediğim parayı vermedi. Toplantılarda kahvemi içip kalkıyordum çünkü ben köşeyi dönmek istiyorum, adamlar ucuza Otis’i alıp gitmek istiyorlar. Bu projeyi kabul etmemin sebeplerinden biri her şeyin içinde bulunuyor olmam. Senaryoyu da ben yazıyorum.

Uğur Bilgin’i “Eleştirilere hazır ol” diye uyarmışsınız. Siz çizmeye başladığınızda çok mu eleştirildiniz?

Uğur çok iyi bir Otisabi olacak çünkü doğru aura’ya sahip. Onu ilk gördüğümde anladım bunu, yoksa yüzlerce adam gördük. Aralarında pardösü giyip fotoğrafını yollayan, “Bedava oynarım, ne olur beni seçin” diyenler de oldu. Onu uyardım çünkü tabii ki eleştirilecek. Ben 1992’de çizmeye başladım. O zaman internet de yok, kadınlar üşenmeden mektup yazıyorlardı. “Bizi basit gösteriyorsun”,”Biz sadece seks objesi değiliz” diyorlardı.
 
Yüzünüzdeki hınzır gülüş nedeniyle soruyorum: Mektup yollayan kadınlar arasından buluştuğunuz oldu mu?
Tabii ki! İlk başta tırstım ama baktım talep var, “Neden değerlendirmeyeyim?” dedim. Dergiye gelenler olurdu, saatlerce bekleyenler de. Kısacası Otis ilk başta aldığı tepkilerden sonra en çok da kadınlar tarafından sevildi. Aklını sevdiler. Düşünerek hareket ediyor. Kadınları anlıyor, bu nedenle de yüzde 80 amacına ulaşıyor!
 
Sizin başarı yüzdeniz de o civarda mı? Eminim çok merak ediliyordur, siz de o kadar skor yaptınız mı?
Evet, maceraların çoğunu yaşadım. İlk kitabın ismi “Başımdan Geçti Bunlar”dır. Gerçek şu ki erkek her şeyi daha fazla kadınla birlikte olmak için yapar. O lüks arabalar, spor salonlarında harcanan saatler falan hep bunun için. Ama nedense kabul etmezler. Ben ediyorum, Otis de ediyor. Bu arada erkeklere de kızıyorum çünkü büyük resmi görmüyorlar, akılları fikirler yatakta. Oysa o iş maksimum 6 dakika sürecek. Asıl olay o noktaya gelene kadar yaşananlar, esas oyun o. Kadınlar bunun farkında ama bizimkiler ne yazık ki değil!
 
İnsanlar size ilişkileriyle ilgili mail’ler atıyormuş. Cevaplıyor musunuz?
Evet gerçek hayatta da fikrimi sorarlar. Eski eşimin arkadaşları sevgili adaylarını ilk bana gösterirlerdi. Ben bakardım adamda falso var mı diye. Uyardığım da çok olurdu.
 
Tüm bunları nasıl biliyorsunuz?
Kadın dergisi okurum. Kadınlar ofiste sevişmek ister, sanal seks sever. Bunları dergilerden öğrenmek mümkün. Bir de sol kulağım iyi duyar, bir yerde oturunca yan masayı dinlerim ve çoğu masada muhabbet bir noktadan sonra sekse gelir. Geçenlerde şık bir restoranda iki genç işadamı önce borsa konuştular. 10 dakika falan, derken konu arkadaşlarının seksi sekreterine geldi ve saatlerce muhabbet ettiler.
 
Başınızdan iki de evlilik geçmiş. Şimdi durumlar nasıl? Bir kız arkadaşınız var mı?
Birinci evliliğimi yaptığımda çok gençtim. İkincisi de tek gecelik ilişkilerden sıkıldığım için oldu. Dinlenmek istedim, birine ait olmak istedim. Yürütemedik. Şimdi bir sevgilim var, iyiyiz, mutluyum.
 
Rahatsız olmuyor mu bu kadar çok kadınlar hakkında yazıp çizmenize? “Yılmaz yoksa aklından bunlar mı geçiyor?” demiyor mu?
Hayır, akıllı biri. Çizdiklerimi ilk o görür ve öyle sorular sormaz. Ama genel anlamda kadınlar Otisabi’yi çizdiğimi duyduklarında geri adım atarlar. Her şeyin farkında olan bir adamla birlikte olmak istemiyorlar doğal olarak.

Otisabi rolü için nasıl seçildiniz?
İki ay önce ajans vasıtasıyla geldi bu proje. Otisabi çok sevdiğim bir kahraman. O yüzden elim ayağım tutuştu tabii. Meğer iki yıldır bu rol için birini arıyorlarmış. Yılmaz abinin içine sinmiyormuş. Beni görünce, bilgisayarını açtı ve gençlik resmini gösterdi. Tıpatıp aynıyız. Burun falan aynı, o da Karadenizliymiş zaten.
 
Otisabi sivri bir karakter. Kadınlarla ilişkilerinde amacı hep onları yatağa atmak. Epey eleştiri alabilirsiniz. Hazırlıklı mısınız?
Rol için el sıkıştığımız gün Yılmaz abi uyardı. “Kulaklarını kapamayı öğrenmelisin. Çünkü çok eleştirileceksin” dedi.
 
''Otisabi”nin fragmanı yayımlandıktan sonra herkes sizden bahseder oldu. “Kim bu gizemli oyuncu?'' diyorlar.
32 yaşındayım. İstanbulluyum. Babam Devlet Denizyolları’ndan emekli, annem ev kadını. Aslen Karadenizliyiz. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okuyordum. Tiyatro koluna girdim, maksat sosyalleşmek. Derken çok sevdim. Okulu bırakıp tiyatro okumak istedim. Ailem karşı çıktı bende üniversiteyi bitirdim ve ikincisini okudum. 9 Eylül Üniversitesi oyunculuk mezunuyum. BKM’nin “Aşağı Yukarı Yemişliler” isimli bir dizisi vardı. Onda oynadım, bir de Sinan Çetin’in “Kağıt” isimli sinema filminde vardım.
 
''Otisabi”nin fragmanında da bol bol öpüşüyorsunuz. Tepkiler nasıl?
Sonuçta bu porno değil, pornografik görüntüler olmayacak. Fragmandaki gibi imalar olacak. D-Smart ve Dailymotion sitesinde yayımlanacak, isteyen izleyecek. Tepkilerin iyi olması da çok önemli. Yılmaz abi “Esas olan okuyucular, onlara sadık kalmalıyız” diyor. Kaldı ki Otis’in maceralarında abartı yok bence. Mesela fragmanda asansörde sevişme sahnesi var. İnternette okudum asansörde seks yapan insan oranı yüzde 60 imiş.
 
Peki, siz çapkın mısınız? Otis’in taktiklerini uyguladığınız oluyor mu?
Otis gibi ‘kadınlara fısıldayan adam’ olamadım hiç. Çok başarılı ilişkilerim de yok geçmişte. Şu an bir sevgilim var, dolayısıyla cevabım “Çapkın değilim”.
 
(01 Mayıs 2012)
Söyleşiyi Gerçekleştiren: Pelin Çini – Milliyet 
Bu yazı ilk olarak 29 Nisan 2012 tarihinde yayınlanmıştır.

Paylaş:

Yorum yapın