Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Tuba Kumaş’ı, arkadaşı Ümit Aykut Aktaş ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Sabahları çok erken kalkar ve düzenli olarak iki üç saat yazı yazar. Bu konuda inanılmaz titiz ve disiplinlidir. Dizüstü bilgisayarını kullanır. Küçük kâğıtlara ya da ajandaya not alma alışkanlığı yoktur, daha çok telefonuna notlar alır. Tuba yazarken denk gelme şansınız zayıftır, o saatlerde ya pikenizi çekmiş tatlı tatlı uyuyorsunuzdur ya da en kötü alarmı beşer dakika erteliyorsunuzdur.

Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

İlgi alanlarımız farklıdır ama birbirimize sıklıkla kitap, yazar, müzisyen, ressam, yönetmen ve film öneririz. Karşılıklı öneriler hem yazacaklarımızı hem de konuşacaklarımızı belirleyip besliyor çoğunca. Söz gelimi Shaun Tan’i keşfetmem onun sayesindedir.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Bazı metinlerini sonlandırmasına yakın bana gönderir, yaratmaya çalıştığı kurgunun hissettirdiklerini ölçmeye çalışır. İki yakın arkadaşına daha geri bildirim almak için gönderdiğini biliyorum.

Tuba için kurgu çok önemlidir; ne anlattığı önemlidir ama nasıl anlattığı belki her şeyden daha önemlidir. Zihninde beliren ilk görüntü ve ilk cümle öyküsünün dilini de ele geçirir çoğunlukla.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Kahve içmez, tütsü yakmaz, yazım sürecini ritüellerle beslemez. Sadece çok erken kalkar ve olabildiğince yaratmaya çalıştığı evrene dâhil olmaya çalışır. Sadelik ve özü yakalama isteği tüm yaşantısına yansımıştır. Az kelimeyle yazmaya çalışması, süsten ve gösterişten uzak oluşu onun alamet-i farikasıdır.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Mehmet Günsür’ün “İçeriye Bakan Kim?” adlı öykü kitabını hararetle önermiştim kendisine. Kitabı kısa süre sonra aldı ve kitapta adı geçen bir çocuk masalının izini sürmeye başladı ki; kitabı çok sevmeme rağmen benim hiç dikkatimi çekmemişti. Söz konusu kitap, Blaise Cendrars’ın  “Beyazların Çocuklarına Küçük Zenci Masalları” Kitap kitabı doğurdu açıkçası.  Şu an bu kitap benim de masamda. Özellikle “Çağlayan Kuşu” nu ikimiz de ayrı bir yerde tutuyoruz.

edebiyathaber.net (4 Kasım 2021)