Yazarın Odası: Nurhan Suerdem | Meltem Dağcı

Nisan 23, 2020

Yazarın Odası: Nurhan Suerdem | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Nurhan Suerdem’i, arkadaşı Mevsim Yenice ile konuştuk.

1) Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Daha önce salonda üstü kitap ve kalemlerle dolu yuvarlak yemek masasının üzerinde yazıyordu. Şimdi iki duvarı kütüphane olan bir çalışma odasında yine üstü kitap ve kalemlerle dolu bir masada çalışıyor. Yazılarını bilgisayarında, mouse kullanarak yazar ve kızından kalma eski bir mouse padi var, kedili, ondan vazgeçmez.

Yazarken denk geldiğim ilginç bir anımı şimdi hatırlamıyorum. Herhalde yok. Ama şunu söyleyebilirim. Solaktır, klavye üzerinde sadece sol işaret parmağı hızla gidip gelir. Yani tek parmak klavyesi epey iyidir. 

2) Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

 Yeni yazdığımız öykü varsa birbirimize atar, karşılıklı görüşlerimizi alırız.

Telefonda her gün mutlaka o gün ne okuduğumuz/izlediğimiz ile ilgili kısa da olsa bir şeyler paylaşırız. Eğer yan yanaysak ve vaktimiz de varsa ikimizin de okumayı istediği fakat bir türlü sıranın gelmediği bir öykü kitabını birlikte okuyoruz, bir öyküyü o sesli okur, ben dinlerim, Sonra aynısını ben tekrarlarım. Bazen de eş zamanlı aynı kitabı okuruz, uzaktan da olsa hakkında sohbet etmeyi severiz.

3) Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Metinlerini ilk okuyanlardan biri ben oluyorum genelde. Fikir ya da öneriden ziyade birlikte üstünde düşünüyoruz diyebilirim. Nurhan’ı bu konuda tek kelime seçerek anlatmam gerekseydi, o kelime kesinlikle “çalışkan” olurdu. Aklına yatmayan bir bölümü istediği duruma getirene dek defalarca çalışabilir usanmadan.

4) Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Söylenerek, mırıldanarak, kendi kendine konuşarak çalışır. Bazen yazarken gülümsediğini görürsünüz, yazdığı hoşuna gitmiştir. Arada yazdığı şeylerin bir bölümünü hipnoz olmuş gibi sesli okuduğu da olur. Kendi ritmini ve şarkısını kendi oluşturuyor anlayacağınız, en güzel rutini bu bana sorarsanız.

5)   Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

 En son iki hafta önce Bora Abdo’nun yeni öykü kitabı Hayâlî’nin Tesadüfleri’ni az önce bahsettiğim gibi sesli okumuştuk. Bir süredir fiziken uzak kaldığımız için elinde son gördüğüm kitabı söyleyemeyeceğim ama birkaç gündür telefonda Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde hakkında konuşuyorduk. Eş zamanlı okuduk bu güzel romanı. Şu anda okuduğu kitap Jorge Amado’nun Mucizeler Dükkânı isimli romanıymış, dün telefonda ondan söz etti.

edebiyathaber.net (23 Nisan 2020)

Paylaş:

Yorum yapın