“Teorik Bakış”ın yeni sayısı Gezi Deneyimi üzerine

Eylül 17, 2013

“Teorik Bakış”ın yeni sayısı Gezi Deneyimi üzerine

Ali Akay’ın yayın koordinatörlüğünde, Sel Yayınları tarafından yayımlanan Teorik Bakış’ın ikinci sayısı çıktı.

Sanat ve sosyal bilimler arası geçirgenliği sağlamaya çalışarak birlikte işlemelerini mümkün kılan, 1992 yılından itibaren kendine sosyoloji alanında özgün bir kulvar açmış Toplumbilim dergisi yine Ali Akay genel koordinatörlüğünde ve Teorik Bakış  ismiyle yoluna Sel Yayıncılık ile devam ediyor.

Teorik Bakış  dergisinin ikinci sayısı Michel Foucault üzerine odaklanmak üzere ilan edilmişti. Ancak Mayıs ayının sonunda başlayan ve hâlâ sürmekte olan Gezi Parkı direnişi üzerine bir sayıyı acil olarak programına alma kararı alan Teorik Bakış yayın kurulunun kararı doğrultusunda, 2. sayı Yatay Mücadele (Gezi Deneyimi) üzerine odaklandı ve Michel Foucault dosya konusu ise Teorik Bakış‘ın  3. sayısına ertelendi.

Ali Akay, 2. sayıyla ilgili tanıtım yazısında, “Gezi Parkı yatay bir mücadele hareketi olarak ‘ezberleri bozdu’: Bu ne demek oluyor?” diye soruyor ve ekliyor. “Devlet iktidarı gücüyle direkt bir yüzleşme yerine barikatlarla yaratıcı stratejileri birleştirdi. Barikatların bir siyasi rasyonaliteye bağlı değil, gayrı-rasyonel olduğunu ve bir müdafaadan başka bir şey olmadığını, öznellikleri hareketlendiren bir hareket olduğunu hatırlattı. Toplumda bastırılmış psikanalitik bir söz olmadığını, ‘bilinçdışının bir dil gibi yapılandırılmadığını’, sadece üretken bir mücadele olduğunu gösterdi. Dil o bakımdan akışkan ve kaygandı; tertemiz bir kaçış çizgisi oluşturdu. Dil ile devlete karşı bir şiddet uygulamaktan kaçındı. Tersine maddi ve dilsel şiddeti Devlet’in ve Hükümet’in, Valilik’in, İçişleri Bakanlığı’nın, Emniyet Müdürlüğü’nün tekeline bırakmayı tercih etti. Bu olay bardağı taşıran son damla değildi, tam olarak; tüketim toplumunun ve ona bağlı olarak işleyen AVM’lerin sembolik şiddetine karşı bir tavırdı. Yataydı; sınıfsızdı, hiyerarşisizdi, hem dağınık hem de toparlayıcıydı. Yatay mücadele sadece şiddete karşı değil, aynı zamanda hiyerarşik bir toplum yapısına, toplumu parselleyen, içine alıp bütünleştirmeye çalışan ‘biz’lere de karşı çıktı.”

edebiyathaber.net (17 Eylül 2013)

Paylaş:

Yorum yapın