Mo Yan “Kızıl Darı Tarlaları” ile ilk kez Türkçede

Haziran 15, 2013

Mo Yan “Kızıl Darı Tarlaları” ile ilk kez Türkçede

Çizer: Alp İz

Çin’in Nobel ödüllü yazarı Mo Yan’ın Kızıl Darı Tarlaları, Shandong ailesinden üç kuşağın, 1923-1976 yılları arasındaki öyküsünü aktaran bir roman.

Yazar, bir mücevher güzelliğindeki doğa manzaraları fonuna yerleştirdiği ve kronolojik sıra gütmeden kurguladığı romanda, Japon istilasına karşı verilen Direniş Savaşı, Çinlilerin birbirleriyle çatışmaları, Komünist Devrim, Kültür Devrimi gibi Çin tarihindeki önemli halk hareketlerini ve bütün bu yıllar içindeki tutkulu aşkları anlatıyor.

Çin sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Yimou Zhang’ın beyaz perdeye aktardığı Kızıl Darı Tarlaları, tarihsel bir anlatımla kara mizahı ustalıkla kaynaştırıyor. Roman, geçmişle bugün, ölüyle diri, iyiyle kötü arasında belirgin bir ayrım yapılmadan sürüyor.

Nobel ödül töreninde konuşan Per Wästberg’in dediği gibi, Mo Yan, bireyi kimliksiz insan yığınlarından çekip ortaya çıkaran; alaycı ve iğneleyici bir üslupla tarihe, tarihî çarpıtmalara, yoksunluklara ve siyasal riyakârlıklara karşı çıkan bir yazar.

Mo Yan: Kızıl Darı Tarlaları’nı Neden Yazdım? 

Ben ve benim kuşağımdan romancılar hiç şüphesizdir ki Batı edebiyatından çok etkilendik; seksenlerden önceki dönemde Çin kapalı bir toplumdu, Batı edebiyatındaki değişimlerden, yeni yazarlardan, o olağanüstü eserlerden hiçbirimizin haberi bile yoktu. Ekonomik reformla birlikte dışa açılınca Batı edebiyatının eserleri de dilimize çevrilmeye başladı; kendimizi iki-üç yıllık çılgın bir okuma serüvenine kaptırdık, doğal olarak okuduklarımızdan etkilendik de; böylece etkilendiğimiz yazarların izlerinin farkında olmadan da olsa kendi eserlerimize sızdığını fark ettik. 

Tarih ve savaş hakkında yazılan bu romanın büyük bir ilgi uyandırmasını o zamanki Çin halkının ortak tutumunu ifade etmesine bağlıyorum; uzun süre baskı altında kalmış bir toplum, içinde konuşmaya, düşünmeye ve harekete geçmeye cesaret eden özgür bireylerin bulunduğu bir romanı okuyunca elbette ki etkilenmiştir. Başlarda romanın toplum üzerindeki etkisinin farkında değildim açıkçası, ayrıca insanların böyle bir şeye ihtiyacı olabileceğini de hiç düşünmemiştim. Kızıl Darı Tarlaları’nı şimdi yazsam bu kadar etkili olacağını hiç sanmam, bugünün okuyucularının okumadığı bir şey kaldı mı ki? Herkesin kendi kaderi olduğu gibi romanların da kendi kaderleri var işte…

MO YAN, 1955’te Çin’in Shandong eyaletine bağlı Dalan kasabasında doğdu. Kültür Devrimi sırasında 11 yaşındayken okulu bırakıp çiftçi olarak çalışmaya başladı. Ardından bir pamuk fabrikasında çalıştı ve yazmaya başladı. İlk çalışmaları daha çok Mao dönemine özgü toplumcu gerçekçi tarzdaydı. 1976’da Kültür Devrimi hareketi sona erince Mo Yan, Halk Kurtuluş Ordusu’na katıldı ve bir yandan orduda görev yaparken öte yandan yazmayı sürdürdü. Asıl adı Gu n Móyè olan yazar, 1984’ten itibaren Çince “sakın konuşma” anlamına gelen Mo Yan adını kullanmaya başladı. Time dergisinin “Çin’in en ünlü, en sık yasaklanan ve en çok korsan baskısı yapılan yazarlarından biri” tanımladığı Mo Yan’ın başlıca romanları arasında, “Bir İlkbahar Gecesinde Yağan Yağmur”, Kızıl Darı Tarlaları, “Sarmısak Baladı”, “İçki Cumhuriyeti: Bir Roman” bulunuyor. Öyküleri, “Patlamalar ve Diğer Öyküler” ve “Şifu: Bir Kahkaha Uğruna Her Şeyi Yaparsın” adlı derlemelerde toplanmıştır. Mo Yan, 2012 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alırken Çin’de doğan ve Çin’de yaşamayı sürdüren ilk Çinli Nobel ödüllü yazar oldu.

 15 Haziran 2013 (edebiyathaber.net)

Paylaş:

Yorum yapın