Modern yaşamın dayattığı hız ve yoğunluk nedeniyle çoğu zaman öğünlerimizi geçiştiriyoruz. Sağlıklı beslenmeye çalışmayı epey külfetli bir iş olarak görüp bu türlü yaşamaya mesafeleniyoruz. Halbuki sağlıklı beslenmek için adını dahi bilmediğimiz türden yiyeceklerle öğünler hazırlamak zorunda değiliz. Elbette sağlıklı beslenmenin de kolay ve pratik yöntemleri var. Hem sürecinden hem de sonucundan mutlu olacağımız bir beslenme mümkün. Sağlıklı beslenme alanında pek çok insana ilham olan Fonksiyonel Tıp Sağlık Koçu ve MBSR eğitmeni Sema Özpekmezci ikinci kitabı Mutlu Beslenme ile okuyucusunu mutlu bir yolculuğa davet ediyor.

“Bugüne kadar diyet yap-bırak mantığını sürdürdüğümüzden orta yolu bulmayı öğrenemedik. Hedefimiz hep belli bir kiloya inmek oldu, bunun için de bir süre altı kaşık kabak, bir miktar da haşlanmış sebze yediğimiz diyetler yaptık; bu süreç bitince yani tartıda hedeflediğimiz sayıları görünce vur patlasın çal oynasın dediğimiz eski günlere döndük; sonrasında yine hızlıca kilo aldık… Kendim de dahil bu döngüyü defalarca yaşamış o kadar çok kişi tanıyorum ki… Yoyo —yap-bırak—diyetlerle hem metabolizmalarımızı hem de ruhumuzu zedeledik. Hedefimiz her zaman kilo oldu ve sağlığa hiçbir zaman odaklanmadık.”

Özpekmezci, tartıdaki sayılara aldırmadan, beden-ruh-zihin sağlığına odaklanmamız gerektiğine dikkat çekiyor. Canımız zararlı besinler istediğinde durup soluklanarak, “Şu anda asıl ihtiyacım olan nedir?” sorusunu sorduruyor ve aklımızdan geçenlere farkındalıkla kulak vermemizi sağlıyor. Beslenme düzenimize stresi ve duyguları da katmamız gerektiğinin altını çizen Mutlu Beslenme’nin sunduğu egzersiz ve meditasyonlarla içtiğimiz bir fincan kahveye ya da ağzımıza attığımız bir tanecik kuru üzüme bakışımız değişiyor.

“Gün içinde zihnimizi gözlemlediğimizde binlerce düşüncenin gelip geçtiğini fark ediyoruz. Sürekli atıp tutuyoruz; boşa koyuyoruz dolmuyor, doluya koyuyoruz almıyor. Yaşadığımız anların çoğunda zihnimizdeyiz. Bedenimizde yaşadığımız sorunları da zihin düzleminde kalarak çözmeye çalışıyoruz. Oysa maalesef böyle bir şey genellikle mümkün değil. Denklemin iki bileşeninden biri olmayınca tek bileşen sorunu çözmeye yardımcı olmuyor. Bedeni fark ederek, onu da soruna dahil ederek çözüme ulaşmamız gerekiyor.”

Ülkemizde bir ilki de gerçekleştiren kitap, Sema Özpekmezci’nin sesinden video anlatımlı, pratik takip çizelgesi hediyeli olarak sizleri bekliyor. Bölüm başlarında yer alan QR kodları mobil cihazınızla okutarak Sema Özpekmezci’nin seslendirdiği egzersizleri, meditasyonları ve tarifleri hem okuyup hem dinleyerek uygulamalı olarak yapabilir, bölümlere ve her tarife özel hazırlanan animasyonları keyifle izleyebilirsiniz.

Kalıpların dışına taşan özgür bir beslenme anlayışı eşliğinde daha mutlu bir beden-ruh-zihin ile tanışın!

edebiyathaber.net (27 Kasım 2021)