İnsanların evcilleştiremediği canlı: Para | Nevres Işılay Kaçakgil 

Şubat 26, 2020

İnsanların evcilleştiremediği canlı: Para | Nevres Işılay Kaçakgil 

Antik Çağ’dan geleceğe paranın yazılmamış tarihini anlatan Para’nın Timaş Yayınları’nın son zamanlarda çıkardığı en güzel kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kitabın girişinden itibaren ve zaman zaman da içerisindeki bölümlerde yazar Dursun Ali Yaz’ın aktardıklarıyla zaten eserin ne denli derin araştırmalar ve zahmetler sonucunda yazıya döküldüğünü anlıyor ve takdir hissiyle eseri daha da büyük bir heyecanla okumaya sarılıyoruz.

Günlük hayatta en çok kullandığımız kelimelerden biri olan paranın tarihsel akışında güzel ve keyifli bir zaman yolculuğa çıkmaya hazır olun. Kitabın her bölümü öyle derin ve yoğun işlenmiş ki, aralıklarla okusanız dahi kendinize ayırdığınız okuma süresince birçok farklı ve muhtemelen daha önce hiç bilmediğiniz çeşitli bilgiler edinebilirsiniz. Bence kitabın en etkileyici yanı, halihazırdaki kitabi bilginin öyküleştirilerek ve okuyucunun aklını hiç karıştırmadan bağlanmış son derece akıcı bir anlatıma sahip olmasıydı.

İnsanlık tarihini şekillendiren zihinsel icatlar; para, servet ve devlet

Bu üç kavram, belki de bu üç evcilleştiremediğimiz canlı birbiriyle öyle güzel mantık çerçevesinde bağlanarak anlatılmış ki, kendimizi kâh maaşını hesaplayan bir Sümerli, kâh dildeki kelimeleri etimolojik olarak yeni keşfeden bir yabancı,kâh sıvı paranın ne olduğunu öğrenen 2020’nin şaşkın insanı olarak buluyoruz. Paranın nasıl ve neden icat edildiğinden servete dönüşmesine ve devletlerin varoluşundan bugünün modern yöneticilerine kadar herhangi bir dil, din, ırk gibi bir cinsiyeti olmaksızın global bir güç ve tehdit unsuru haline dönüşebildiğini büyük bir keyifle okuyacaksınız.

Paradan önce ve sonra

Para hikayesinin başlangıcını her şey bilinçli tarıma geçilip açlıktan ölme kabusunun sonlanmasıyla başladı diye anlatıyor. Bununla birlikte zaman ve saat kavramı da gelişince değerli ekinler tanrılara emanet edilen ve hoşnutluklarını kazanmak için sunulan birer unsur haline geldi. Ne olduysa zaten doğaya akıl sır erdirmeye çalışırken oldu deriz ya, paranın evveli de şimdisi de esasen buna dayalı. Ne oldu da para icat edildi artık biliyoruz ama sonrasında bir ay sonraki piyasa dalgalanmalarına dair bile kesin yargılarda bulunmak kolay olmazken paranın geleceğinden nasıl konuşabiliriz? Kitapta yeni neslin aşina olmaya başladığı yeni nesil para türünden geleceğine kadar da hem uzak ve yakın geçmişe ait finans anlatıları hem de geleceğe dair öngörüler de yer alıyor.Para, finans sektörüyle ilgili kişilerin muhakkak okuması gereken bir kitapken aynı zamanda alana hâkim olmayan okurları için de anlaşılır bir dille ekonomiye ve onu yönlendiren politikalara dair de güzel bilgiler veriyor.

Kitapta hikayeleştirilmiş bir bilgi arşivi bulunuyor

Yazının icadını dahi tetikleyen paranın kullanımıyla ilgili kitapta farklı hikayeler mevcut. Bizim bugün bildiğimiz kâğıt paranın ortaya çıkışından madeni paraların hikayelerine; keyifli paradan sıvı paraya kadar birçok para türünü ve gelişimini öğrenebileceksiniz. Ayrıca, bu para hikayelerinden de hem diğer dillerde hem de günümüzde de sıkça kullandığımız Türkçeye girmiş tabirlerin kökenini referans kaynaklarıyla okuyacaksınız. Mesela, kitapta her gün kullandığımız lira kelimesinin atasının 327,45 gramlık Roma ölçüsü olan libra ve liret adlı ağırlık kelimelerinden geldiğini ya da Hz. İsa’nın hayatının yaklaşık olarak 250 gramlık gümüş karşılığında ispiyonlanarak çarmıha gerilmesine sebep olunduğu gibi tarihsel bilgiler kitap sayfaları arasında sizi şaşırtırken çok fazla sayıda da not almaya yönlendirebilir.

Para; tarih, sanat, bilim, politika, siyaset, ekonomi, sosyoloji ve strateji başta olmak üzere birbirinden farklı alanları usta anlatımıyla kaynaştırmayı başarmış. Bu kitabı okuduktan sonra meteliğe kurşun atmak derken bir tebessüm edecek, bankaya para yatırırken ya da dijital bakiyenize bakarken iki kere düşüneceksiniz. Sözün özü, Para ilgi alanı ayırt etmeksizin gerçekten de her insanın okuması ve kütüphanesinde bulundurması gereken bir kitap. Okurken keyif almanız dileğiyle…

edebiyathaber.net (26 Şubat 2020)

Paylaş:

Yorum yapın