Hidayet Karakuş’a 6 soru | Can Öktemer

Nisan 5, 2019

Hidayet Karakuş’a 6 soru | Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

2018 Ekim ayından bu yana Binbir Gece Masalları’nı okuyordum. Yeni bitirdim. 16 Kitap…

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

Çok varsıl bir anlatımı var Binbir Gece Masalları’nın. O denli çok güzel benzetme, betimleme, şiir var ki… Olağanüstü olayları bir yana bırakırsanız Abbasilerin özellikle Harun Reşit döneminin bütün tarihsel olaylarını masalların içinde bulursunuz. Bir roman örgüsünden ötede olay örgüsü var. Müthiş bir savaş, gerilim, aşk, acı, kan, tutku, coşku, görkem, altın, cinler, ecinniyeler… Bir de bu masalların anlatıcısı Şehrazat’ın ya da kahramanların ağzından masalların “Gözünün içine yazılsa yeridir” denilerek önemi vurgulanıyor. Unutulmaması için de saraylardaki yazıcılar bu masalları yazıya geçiriyorlar. Bir Fransız yazarın İstanbul’a Büyükelçinin danışmanı olarak gelmesi onun masalları derlemesi için bir fırsat oluyor. Okumadıysanız büyük eksiklik derim.

Çeviriyi de Alim Şerif Onaran yaptı. Ben 1992 basımından okumuştum, bu yıl yeniden okudum. Son olarak Binbir Gece Masalları’nı Yapı Kredi yayımladı.

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Benim bir okuma planım vardır. Bu planı yazacağım konulara göre belirliyorum artık. Okumak istediğim, okumam gerektiğini düşündüğüm kitapları odamdaki küçük bir sehpanın üzerine çıkarırım. Onları okumaya çalışırken araya başka kitaplar da girer ama yine de okuma izlencemi bırakmam.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

Çok kitap var öyle. Gıpta ettiğim. Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık, Osman Şahin’in Ölümün Süt Dişleri, Yaşar Kemal’ın İnce Memed’leri, Amin Maulof’un Doğunun Limanları…

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

Ben ilk şiirimden başlayarak çevremdekilerle paylaştım. Arkadaşlarıma okudum, okuttum. On üç yaşında yazdığım şiiri sınıfın duvar gazetesinde, daha sonra yazdıklarımı okul gazetesinde, Isparta gazetelerinde… Edebiyat dergilerinde… Kitap olarak da 1979’da Günaydın Gül Yaprağı’nı yayımlayarak şiirlerim derli toplu gün yüzüne çıktı.

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Ben sessiz ortamlarda çalışmayı severim. Öğretmenliğim sırasında geceleri çalışırdım. O zamanlar çalışma odam yoktu.  Şimdi var. Yazmak için evde rahat olduğum zamanları, konuların beni kışkırttığı zamanları seçer oldum. Kimi zaman akşam üzeri tam yemek öncesinde yazdığım olur. Kimi zaman gece yarısına dek sürer çalışmam. Bazen günün ortasında başlayıveririm. Belli olmuyor ama beynimde sürekli yazmayı düşündüğüm konular döner durur.

edebiyathaber.net (5 Nisan 2019)

Paylaş:

Yorum yapın