Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz‘ün anısını yaşatmak için ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Dada Salon’da düzenlenen törenle bu yıl Mehmet Eroğlu‘na verildi.
Can Öz yaptığı açılış konuşmasında 2006’da Erdal Öz’ün ölümünün ardından bu ödülün nasıl olmasına karar verirken özellikle seçim kurulunun yapısı ve tüzüğün belli kuralları gibi konular üzerinde durduklarını belirtti ve ardından şunları söyledi:
“Uzun soluklu bir ödül olması için çalıştık ama uzun soluklu derken on beş sene ilerisini göremiyorsunuz. Ama şimdi on beş senenin ardından sizlerle burada olmak gerçekten müthiş bir duygu. Ödülümüzün heykeli Handan Börtüçene tarafından hazırlandı. Ödülün şöyle bir özelliği var. Babam Erdal Öz Kırşehir doğumlu. Kırşehir aynı zamanda Hititlerin ve Hitit alfabesinin çıkış noktası. Hitit alfabesiyle çok estetik, bronzdan döküm olarak her ödül sahibi için baştan yapılan bir ödül heykeli bu ve heykelde Hitit kültürünü de anımsatacak şekilde Erdal Öz’ün ismi yazıyor. Dolayısıyla bu ödül Erdal Öz’ün hikâyesini de çok güzel anlatıyor diye düşünüyorum. Bu vesileyle on beşinci yılında heykelin yaratıcısı Handan Börtüçene’ye de çok teşekkür ediyorum.“
Can Öz seçici kurulu ve ödülünün sahibi Mehmet Eroğlu’nu da kutladı.
Mehmet Eroğlu’na ödülü seçici kurul üyelerinden Metin Celal verdi. Metin Celal yaptığı konuşmada ödülün Mehmet Eroğlu’na verilme kararını şöyle açıkladı: “Erdal Öz Edebiyat Ödülü seçici kurulu, 25 Eylül 2022’de yaptığı toplantıyla, bu yılın ödülünü, uzun yıllara yayılan romancılık kariyeriyle Mehmet Eroğlu’na vermeye karar verdi. Mehmet Eroğlu, kişisel ya da toplumsal yıkımlara, acılara karşı duyarlılığı ve sorumlu bir aydın yazar tavrıyla, gerçek hayatın, gerçek insanlarını, yakın tarihin karanlık dönemlerini ele alan romanlarıyla ve girdiği yeni arayışlarla ödüle layık görüldü.“
Mehmet Eroğlu ödülünü alırken jüri üyeleri ve Öz ailesine teşekkür ettikten sonra şunları söyledi: “Ben ODTÜ’de öğrenciydim o da Sergi Kitabevi’nde bulunurdu. O zamanlar, basılmış ama satışı yasaklanmış kitapları, biz şebekemizi göstererek alırdık. İlk tanışıklığımız böyle oldu. Sonra yollarımız 12 Mart’ta sıkıyönetim mahkemelerinde kesişti. İlk tanışıklığımız böyle oldu. Sonra yollarımız 12 Mart’ta sıkıyönetim mahkemelerinde kesişti. Ayrı davalarda yargılandık benim payıma 8 yıl mahkûmiyet iki yıl da sürgün çıktı. 1974’te genel afla bu sorun ortadan kalkmış oldu. O tarihin hemen ardında ilk maaşıyla eşim bana bir daktilo aldı ve, “Yaz,” dedi. O zamandan beri hiç ara vermeden yazıyorum ben de.”
| 2008 yılından beri verilen ödül bugüne dek, Gülten Akın, Nurdan Gürbilek, İhsan Oktay Anar, Şavkır Altınel, Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, küçük İskender, Orhan Pamuk, Orhan Koçak, Cevat Çapan, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin, Jale Parla ve Selim İleri’ye verildi. |
edebiyathaber.net (13 Ekim 2022)
