Asuman Susam’a 6 soru | Can Öktemer

Ocak 18, 2019

Asuman Susam’a 6 soru | Can Öktemer

Hazırlayan: Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Eş zamanlı birden çok kitap okumak gibi bir yanı iyi diğer yanı kötü bir alışkanlığım var. Son bitirdiklerimden biri: Beckett Tükenmeyen Arzu- Alain Badiou. Beckett’in sanatında yapmaya çalıştığını, onun topografyasına düşürdüğü izleri takip ederek felsefenin alanından söylemeye çalışmış Badiou. Hem başka bir Beckett çıkarmış karşımıza hem onu araç kılarak kendi dizge ve dünya fikri üzerinden sanatsal muamma, ötekiyle karşılaşma, yüzleşme, hayat, hakikat kavramlarına bakmaya, onları yazarın metinleri üzerinden ters yüz etmeye çalışmış. Dünyayı bir gezinti yeri olarak okuma, hareketsizliğin azabı içinde kat kat olmuş çileci özne, anlatının tutkulu heyecanı ve sahne kavramları üzerine varoluşçuluğun merkezinden yazarın metinlerini yeni bir düşünmeye açmış.

Her şeyin olup bittiği, hiçbir şeyin değişmediği,  alacakaranlıktaki varlığın boş sahnesinde hayat ve varoluş, varlık ve gerçekliğin anlatı yoluyla yeniden kurgulanması ve yaratılması üzerine “tükenmeyen arzu”yu kışkırtan denemelerden oluşuyor bu kısa ve yoğun kitap.

Kitabın bize yaptığı en önemli şey artık ve çoktan edebiyat tarihine mal olmuş kalemleri okuyuşumuzu sorgulatması. Diğer önemli noktalardan biri bu ters yüz edişi sanat, aşk, güzellik, öteki, dil, hakikat gibi ontolojimizi sarsıcı arzu odaklarıyla örmesi. Bir diğeriyse bir düşün insanının kendine özgü parıltısıyla bunu gerçekleştirmesi ve anlam arayışımıza dizge yıkıcı başka bir yol önermesi.

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

Güzellik bölümü, Backett’in Yeter metninden:

Şimdi çiçekler dışında her şeyi silmeye gidiyorum. Yağmur yok artık. Tepeler yok. Yalnızca çiçekler arasında güçlükle yürümeye çalışan biz. Benim yaşlı göğüslerim onun yaşlı elini hissedebilsin yeter.(17)

Aşk bölümü, Yeter metnine dair Badiou’nun yorumu:

Aşk dünyaya dair bir sorgulamanın sonsuza dek yaşandığı bir aralıktır. Çünkü bilgi burada sınanır ve tecrübenin indirgenemez iki kutbu arasında burada aktarılır; tarafsızlığın sıkıcılığından kurtulmuştur, arzuyla doludur, sahip olduğumuz en mahrem ve en canlı şeydir. Aşkta bizi varoluşuyla etkileyen ya da ele geçiren şey dünya değildir. Aksine, evrene sahip olduğumuz hissiyatını yaratan, büyülü bir bilginin “kadın”la “erkek” arasındaki paradoksal dolaşımıdır. (59) 

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Kurgu ya da kurgu dışı tüm okumalarımızda bir iç haritamızın olduğuna inandım hep. Bir metnin sizi bir başka akraba metne fırlatması… Okuma yolumu böyle çizdim, böyle de devam ediyor. Ama yakınımda çok kıymetli ve iyi okur dostlarım var. Elbette birbirimize kulak verişimizi seviyorum onlarla. Çok uzun zamandırsa beni doğrudan ve hiç etkilemeyen şey, kitap ekleri.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

İyi okur olma gayreti bence yazmak kadar şahane. Beni sarhoş eden, bende hayranlık ve hayret uyandıran metinlerle karşılaştığımda onlara yalnızca şükran duyuyorum. Büyük yalnızlığın sıkıcı kalabalığında onlarla çarpışmış olmak büyük şans, büyük mutluluk. Bir okur daha ne ister.

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

İlk okuyanlar elbette en yakınınızdakilerdir. Okumak ve yazmak konusunda kararlı inatları ve çalışkanlıkları olan güvendiğim arkadaşlarım. Ama şair, eleştirmen vb. edebiyat kişileri bağlamındaysa sorunuz, ilk Veysel Çolak değerlendirmiştir şiirimi Broy dergisindeki köşesinde.

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Şiirde, bu metin yayımlanabilir artık diyene dek bilgisayarla ilişki hiç kurmam. Şiir ritimle yürüyen bir beden yazısı benim için. Birden çok deftere yeniden yeniden yazarak boğuşurum şiirle. Son zamanlarda ses kaydı üzerinden, duyarak da sesi, ritmi, sözü bozmak ve yeniden kurmak gibi takıntılar, yeni alışkanlıklar edindim.

İçimi kapatabilmeyi başarabilirsem her ortamda yazabilirim; gürültü ve dış uyaranlar tehdide, şiddete dönüşmediği sürece. Bazen, ruh halinize göre aşırı sessizlik de motivasyon bozucu bir huzursuzluğu taşıyabilir.

edebiyathaber.net (18 Ocak 2019)

Paylaş:

Yorum yapın