Ahmet Altan, cezaevinde yazdığı “Hayat Hanım” romanıyla, Fransa’nın önemli ödüllerinden “Femina 2021 – En İyi Yabancı Roman” ödülünü kazandı. Ahmet Altan bu ödülü kazanan ilk Türk yazar oldu. Femina 2021 ödülü, “Adapte Olmak/ S’adapter” adlı romanıyla Fransız yazar Clara Dupont-Monod’a, en iyi deneme ödülü de “Picasso Adında Bir Yabancı” adlı eseriyle Annie Cohen-Solal’e verildi.
Fransa’da 1904’ten bu yana verilen köklü edebiyat ödülü Femina, Carnavalet Müzesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Silivri Cezaevi’nde kaldığı 5 yıllık sürede “Dünyayı Bir Daha Göremeyeceğim” ve “Hayat Hanım” adlı iki eser üreten Ahmet Altan, Fransızca’da “Madame Hayat” adıyla basılan romanıyla, Fransa’nın Goncourt ve Renaudot’dan sonra en önemli edebiyat ödülü olan Femina Ödülü’nü kazandı.
Türkiye’de basılmayanancak Fransa’da ses getiren “Madame Hayat” genç kahramanın kendisinden yaşça büyük olan ve kendi diliyle “tam anlamıyla güzel değildi ama güzellikten daha çekici bir şeye sahipti: canlı hayat ışıltısı” diye tanımladığı Hayat Hanım’a olan aşkını anlatıyor.
Yurtdışına çıkış yasağı olduğu için sonuçların açıklandığı törene katılamayan Ahmet Altan’ı, kitabı basan Acte Sud Yayınları’nın Türkiye Sorumlusu Timour Muhiddin temsil etti.
“Hapishane avlusunda doğdu ama Paris’te dolaşıyor”
Törende Muhiddin tarafından okunan mesajında Altan, “Edebiyat mucizedir ve edebiyatın yarattıkları tanrının yarattıklarından uzun yaşar. Tanrı’nın yarattığı hiçbir insan Truvalı Hector kadar, Hamlet kadar, Goriot Baba kadar, Faust kadar, Anna Karenina kadar, Kaptan Ahap kadar, Küçük Prens kadar uzun yaşayamaz. Üstelik edebiyatın yarattıkları, onları yaratanlardan daha güçlü, daha etkileyici ve daha kalıcıdır…. Hayat hanım bir hapishane avlusunda ortaya çıktı ama bugün Paris’te dolaşıyor. Özgür ve neşeli… Bu sevinci paylaşmak istediğim birileri var. Hukuk kendilerini unutsa bile, edebiyatın onları unutmadığını söyleyebilmek için bu ödülü siyasi nedenlerle haksızca kapatılan Türk ve Kürt kadınlarına armağan etmek istiyorum” sözlerini paylaştı.
Nedim Gürsel: “Yürekten kutluyorum”
Paris’te yaşayan Türk yazar Nedim Gürsel, ödülün açıklanmasının ardından VOA Tükçe’ye, “Ahmet Altan’ı yürekten kutluyorum. Cezaevinden yazdığı ve kendi dilinde basılmayan bu kitabıyla ödül aldı. Femina Ödülü önemli bir ödül. Ben henüz romanı okumadım ama merak etmediğim için değil. Türkçe yazılmış bir romanı Türkçe okumak isterim. Duydum ki Kasım ayında Türkiye’de basılacakmış. Ben de o zaman Türkçesi’ni alıp Ahmet Altan’ın yazdığı dilde okuyacağım” dedi.
115 yıllık ödül
Ödül verilecek eserlerin, tamamına yakını kadınlardan oluşan bir jüri tarafından seçildiği için Femina olarak adlandırılan ödül bu sene, gazeteci ve yayıncı Clara Dupont-Monod’nun özürlü bir çocuğun aile ve yakınları arasındaki zorlu yaşamını anlattığı “S’adapter” adlıromana verildi. Annie Cohen-Solal’ın, dev ressam Picasso’nun, Fransa’da yaşadığı ve ürettiği halde neden Fransız vatandaşı olmadığını anlatan “Picasso Adında Bir Yabancı” adlı eseri de “en iyi deneme” ödülüne layık görüldü.
Femina Ödülü, 1904’te “La Vie Heureuse (Mutlu Hayat)” dergisi için çalışan yaklaşık 20 kadın tarafından, Goncourt ödülleri jürisinde tek bir kadın jüri bulunmamasına tepki olarak, jürinin hemen tümü kadınlardan oluşan bir ödül olarak doğdu. Femina jürisi, 115 yılda 40 kadın yazara ödül verdi.
Kaynak: Amerikanınsesi.com (26 Ekim 2021)
