Şili’de geçtiğimiz ay mezarı açılan ve ölüm sebebini belirlemek üzere incelemeler yapılan Pablo Neruda’nın öldüğü sırada kanser olduğu belirlendi.
Diktatör General Augusto Pinochet’nin iktidara geldiği 1973 darbesinden günler sonra yaşamını yitiren Neruda’nın ölüm sebebi konusunda uzun yıllardır çeşitli spekülasyonlar yapılıyordu.
Resmi açıklamalarda Neruda’nın prostat kanseri nedeniyle öldüğü söyleniyordu. Yapılan incelemelerde elde edilen ilk bulgular, Neruda’nın ilerlemiş kanser hastalığı nedeniyle öldüğü tezini doğrular nitelikte.
Şairin yardımcısı ve şoförü Manuel Araya, Neruda’nın öldürüldüğünü iddia ediyordu.
Araya: “23 Eylül’de, öğleden sonra Neruda bizi hastaneden aradı ve hemen gelmemizi istedi. Hastaneye vardığımızda Neruda uyurken bir doktorun midesine iğne yaptığını söyledi” dedi.
Pablo Neruda aynı akşam Santa Maria Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Araya’nın iddiaları Şili Komünist Partisi tarafından da destekleniyor.
Hem Manuel Araya hem de Şili Komünist Partisi, Neruda’nın Meksika’ya kaçıp darbe yönetimine muhalefet oluşturmayı planladığını ve 11 Eylül askeri darbesinin lideri Augusto Pinochet’nin, ‘Neruda’nın ülkeden ayrılmasını engellemek için öldürttüğünü” iddia ediyor.
Parti’nin avukatı Eduardo Contreras, ilk bulgulara dayanarak bir yargıya varmanın mümkün olmadığını, kesin sonuçların Amerika Birleşik Devletleri’nde bir laboratuvarda yapılacak toksikoloji tahlilleri sonrasında ortaya çıkacağını söyledi.
Contreras, “Neruda’nın kanser hastası olduğu bir sır değil. Yapılan ilk incelemelerde, kemikler üzerinde bu hastalığın izlerine rastlanması da şaşırtıcı değil” dedi.
Neruda’nın mezarı 8 Nisan’da açılmıştı:
