Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Evrim Kuran’ı, editörü Önder Abay ile konuştuk.
Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Evrim çok disiplinli bir yazardır. Genelde çalışma odasında yazılarını yazar. Yoğun bir iş yaşamının yanında yazarlık yaptığı için günün her anında ve hatta gece vakit bulduğunda yazılarını yazar. Gün içerisinde sürekli yazıları için not aldığına şahit olabilirsiniz. Bir sohbetin ortasında sürekli çantasında duran not defterini çıkarır ve notlar alır müsait olduğu ilk anda bu notları yazıya döker.
Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Sürekli bir paylaşım içerisindeyiz. Evrim ile çok uzun süredir birlikte çalışıyoruz. Bu sebepten artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Kendisinin etkileneceği bir kelimeyle veya metinle karşılaştığımda hemen kendisine yolluyorum. Yurtdışında yaşıyor olmanın avantajıyla dünya kitap dünyasına da hâkim olduğundan henüz ülkemizde yayınlamamış kitaplara ulaşır ve onlar üzerine konuşuruz.
Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Biz genelde bir kitabın fikir aşamasından itibaren birlikte çalışmaya başlarız. Hangi araştırmalar yapılacağından içeride kullanılacak dilin duygusuna bile birlikte karar veriyoruz. Birbirimizi iyi tanıdığımız ve alanlarımızı bildiğimiz için en doğru yazının üretimine karar verebiliyoruz.
Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Evrim’in gerçekten çok ama çok yoğun bir iş hayatı var. Kendisi ileri derece mükemmeliyetçi biri olduğu için hem iş hayatında hem de yazı hayatında son derece titiz olmayı çok sever. İki dünyanın birbirine karışmasını müzik dinleyerek ayırır. Ve kâğıt kalem kullanmayı sever. Yazılar dijital hayata kavuşmadan önce kâğıtta can bulur.
Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Dilek Livaneli’nin Bir Dilek Yetmez ve Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam kitaplarını gördüm.
edebiyathaber.net (21 Ekim 2021)
