Fanzin: Bezgin | Elif Baktır

Şubat 1, 1980

Fanzin: Bezgin | Elif Baktır

zeugma17Gözümün nuru, can yoldaşım, sevdiceğim. Bugün, yokluğunun on ikinci yılı başlıyor. Sensizlik, anlamsızlık, boşluk.

Sabahları uyanınca, sıkıntı bir bulut gibi üstüme çörekleniyor. Zorla yuttuğum sası çay, boğazıma dizilen üç beş zeytin, saman tadında ekmekle karnımı doyuruyorum. İstemeye istemeye evden çıkıp, Tunalı’nın kabus gibi trafiğine dalıyorum. Egzoz dumanı ve kaçak kömürle pisliğe bulanmış hava, aldığım her nefeste ciğerlerime batıyor, canımı acıtıyor.

Otoparktaki boş yerleri, tozuta tozuta giden arabalar kapıyor. Havanın iğrençliği insanlara da bulaşmış, kimsenin yaşlılara saygısı kalmamış. Yeniyetmeler ne olacak! Mecburen yine kaldırıma park ediyorum. Her gün aynı terane.

Koridor, tıka basa hasta dolu. Başlıyorum muayeneye. Ağrılar, sızılar, dinmeyen şikayetler, tam bitti derken yenileri peydahlanıyor.

“Doktor, belim ağrıyor”.

“Doktor, başım ağrıyor”.

“Doktor, buramda bir şişlik var, kanser mi oldum ben?”

Bıktım artık. Doktor olduğuma o kadar pişmanım ki. Yine de gidiyorum lanet hastaneye. Emekliliğimi istesem mi acaba? Gitsem çok uzaklara, bambaşka bir diyara. Kaçsam, mesela doğduğum yere, Erzincan’a. Acaba yapabilir miyim? Tutunabilir miyim? Neye? Kime?

İşte böyle…

Ahmet değil adım. Kerem’im ben, aşkından cayır cayır yanan. Bu bedenin içinde bir tek küller kaldı. Öyle gri, öyle toz, öyle bitik.

Elif Baktır – edebiyathaber.net (2 Ocak 2015)

Paylaş:

Yorum yapın