12. Eğitimde Edebiyat Semineri yoğun bir katılımla gerçekleşti

Mart 3, 2019

12. Eğitimde Edebiyat Semineri yoğun bir katılımla gerçekleşti

“Çocukluk, şiiri sokaktan toplamaktır.”

Günışığı Kitaplığı’nın 2 Mart’ta düzenlediği 12. Eğitimde Edebiyat Semineri’nin kapanışını yapan şair Haydar Ergülen, “Okulu Dizelerle Donatmak” başlıklı konuşması için özel olarak kaleme aldığı şiirini seslendirdi. 40 yıla yaklaşan şair duruşu ve engin edebiyat birikimiyle, Yunus Emre’den Nâzım Hikmet’e edebiyat tarihimizdeki önemli şiir duraklarına ve şairlere göndermeler yaptı.

“Çocukluk şiiri sokaktan toplamaktır,” ifadesi hafızalara kazınan Ergülen, şiirin, kendi şiirinin farkında olmayan insanları uyarmak için şairlerin kullandığı bir işaret dili olduğunu dile getirdi. Eğitimcilere, “Şiir için çok okumak ve etkilenmek lazım. En çok da gençlerden etkilenmeliyiz, çünkü onlar bugünü temsil ediyor,” sözleriyle seslendi.

FMV Işık Ortaokulu’nun ev sahipliğini üstlendiği geleneksel seminere bu yıl 35’i aşkın ilden, 600’e yakın öğretmen, eğitim yöneticisi, kütüphaneci ve akademisyen katıldı. “Eğitimde edebiyat” konularının uzmanlar, edebiyatçılar ve eğitimciler tarafından tartışıldığı seminerler, edebiyatın eğitim öğretimde nitelikli yer bulması ve yaratıcı yollarla kullanımı için meslek içi gelişimi hedefliyor.

“Sanatın aydınlanmacı işlevini kimse önleyemez.”

On ikinci seminerin açılış konuşmasını yapan, ülkemizin önde gelen edebiyat bilimcilerinden Prof. Dr. Onur Bilge Kula, felsefe ve edebiyatın eğitimde işlenişine ilişkin deneyimlerini ve önerilerini eğitimcilerle paylaştı. “Dil Estetiği ve Eğitim Felsefesi” başlıklı konuşmasında, özgür ve doğru bir düşünme biçimini kurmak için dilin önemini vurgulayan Kula, “Sanatçı, üretmeye devam ettiği sürece sanatın aydınlanmacı işlevini kimse önleyemez,” ifadelerini kullandı.

Seminerin dikkati çeken oturumlarından birinde; okuma kültürümüzün gelişmesine uzun yıllardır emek veren yazar, yayıncı Mine Soysal, çağdaş edebiyatımızın sevilen yazarlarından Irmak Zileli, öğrencileriyle edebiyatı buluşturma deneyimleriyle fark yaratan öğretmenler, Nurlu Tutlu ve Eser Demirkan Özpalabıyıklar bir araya geldi. “Öğretmen, Veli ve Yazar Üçgeninde Eğitimde Edebiyat” başlıklı söyleşide, Mine Soysal yetişkinlere dair, “0-17 yaş grubunu çok seviyoruz, ama okur olarak ciddiye almıyoruz, gereken saygıyı göstermiyoruz,” yorumunda bulundu. Irmak Zileli ise okurluğun bir oyun alanı olduğunu, oyun oynayan çocuğun özgürce oynayabilmesinin gerekliliğini belirtti ve, “Hikâye kurmak ve okumak, ancak özgür olarak yapılacak bir deneyim,” dedi.

Çağdaş edebiyatın her yaşa seslenebilen yazarlarından, Haldun Taner Öykü Ödülü sahibi Neslihan Önderoğlu, gençlerle sınırsız bir iletişim evreninin öyküler aracılığıyla nasıl kurulabileceğine dikkati çekti. Öykünün, “Günlük hayatın ve bireysel yolculukların nasıl işlediğini anlamada çok önemli,” olduğunu ifade eden yazar, “Gençlerle bir araya geldiğimde, okumanın, insanı anlama ve empati kurma yolunda çok önemli olduğunu söylüyorum,” dedi.

Zeynep Cemali Öykü Yarışması Proje Başkanı, editör Dr. Müren Beykan, ödüllü genç öykücülere eşlik edebilen bir öğretmen olan Ayşe Özlem’le söyleşti. Beykan, son başvuru tarihi 22 Mayıs olan yarışmaya dair önemli ayrıntılar paylaştı ve yılın temasının “yalan” olduğunu hatırlattı. Yarışmada kazanma endişesi yerine, sınıfta paylaşılanların ve öğretmenin aktardıklarının “öğrencilerin öykü yazarken kendilerini keşfetmesine” katkısından söz etti. Ayşe Özlem ise, öğrencileriyle edebiyat ve öykü yarışmasına hazırlanma deneyimini çarpıcı örneklerle özetledi.

Seminerin “Yaratıcı Okuma Uygulamaları” bölümünde dört öğretmen, öğrencileriyle gerçekleştirdikleri yaratıcı okuma uygulamalarını meslektaşlarına sundu. Kitap seçiminden uygulama adımlarına dek öğrencilerinin okudukları kitaplardan yola çıkarak ürettikleri projeleri örneklediler.

Eğitimde Edebiyat Semineri’nin tüm içeriği Mayıs’ta, edebiyat e-dergisi Keçi’nin YAZ 2019 sayısında, keciedebiyat.com adresinde yayınlanacak ve ücretsiz olarak okunabilecek.

edebiyathaber.net (3 Mart 2019)

Paylaş:

Yorum yapın